bir ricayı yerine getirmek
Fiil
birinin arzu suna uymak
Fiil
birinin arzusuna uymak
Fiil
intihar eğilimi/meyli.
İsim
death wish ile ayni anlama gelir. ölüm arzusu: psikanalize göre içe çekilme, pasifleşme vb. şeklinde
beliren kendi kendini yok etme isteği.
İsim
death instinct = death wish ile ayni anlama gelir. ölüm arzusu: psikanalize göre içe çekilme,
pasifleşme vb. şeklinde beliren kendi kendini yok etme isteği.
bir dilekte bulunmak
Fiil
arzuyu gerçekleştirmek
Fiil
bir şeyi çok istemek
Fiil
yapmak arzusunda olmak
Fiil
(a) Güle güle, (b) Allah versin! Gözüm yok!
dilemek, istemek.
I wish to travel: Seyahat etmek istiyorum.
I wish I had a cat: Keşki
bir kedim olsaydı.
I wish I were a bird: Keşki bir kuş olsaydım.
What more can you wish? Daha ne istersin?
One would wish that: Gönül isterdi ki …
as you wish: Canın isterse.
If you wish: İstersen.
Fiil
arzu/temenni etmek.
We wish peace for all mankind. I wish the problem settled. Don't you wish you may get it! Avucunu yala!
Fiil
(iyi/kötü) niyet beslemek.
to wish one well (ill): birisinin iyiliğini (fenalığını) istemek, ona
karşı iyi (kötü) niyet beslemek.
Fiil
emretmek.
I wish him to come.
Fiil
wish to: (iyi/kötü vb.) niyet/his beslemek.
to wish well to a person: bir kimseye karşı iyi niyet beslemek.
Fiil
wish for: arzulamak, özlemek, hasretini çekmek.
You have everything you could wish for. I wished for a comfortable house.
Fiil
istek, arzu, emel.
a wish to see the world. a wish to be alone. a wish for peace. What is your wish? He had no wish to be king.
İsim
dilek, temenni.
to send one's best wishes. He sends you best wishes for a Happy New Year.
İsim
arzu edilen/istenen/özlenen şey.
He got his wish: a new car.
İsim
...'e acil şifalar dilemek
Fiil
birşeyin yok olmasını dilemek
Fiil
birşeyin ortadan kaybolmasını dilemek
Fiil
arzunun tatmini, emelin gerçekleşmesi.
İsim
baskı altında tutulan kuvvetli bir arzunun gerçekleşmiş sanılması.
İsim, Psikoloji
(a) üzerine yüklemek/yıkmak, empoze etmek, zorlamak.
They wished the hardest job on him. (b) başına
gelmesini dilemek/ istemek /temenni etmek.
I wouldn't wish that on my worst enemy: Düşmanımın başına gelmesini istemem. (Allah düşmanımın başına vermesin). (c)
wish upon ile ayni anlama gelir. (sihirli olduğuna inanılan bir şeyden) dilek dilemek, medet ummak.
(birisinin) başından defolup gitmesini temenni etmek.
gına gelmek, usanmak, bıkmak, başından defolup gitmesini istemek.
She talked without stopping for one hour, and I began to wish her further.
Allah selamet versin demek
Fiil
/
etc. (yanlış bir karar/seçim yapan kimse hakkında söylenir) “sonu hayırlı olsun, inşallah sonu
iyi gelir” temennisinde bulunmak.
birine başarılar dilemek
Fiil
birine iyi dileklerini sunmak
Fiil
çabuk zengin olmak istemek
Fiil
Allah vere de, keşke.
I hope to hell he didn't go alone: Allah vere de yalnız gitmemiş olsa.
geleceği düşünmekten bugünü yaşamamak
Fiil
geleceği düşünmekten bugünü heba etmek
Fiil